Son zamanlardaki yemek kitaplarının satış patlamasının nedeni de televizyon. Televizyona çıkan tüm aşçılar yazar oldu. Hatta ahçıların yanında duran sunucular bile… Adam yemekleri yaparken onlar çaktırmadan not alıyorlar. Sonra bunları toplayıp, “benim mutfağımdan” diye bir isim atıp, kitap yazıyorlar. Kitap da kapış kapış gidiyor. Çünkü kapakta obez bir aşçı yerine manken sunucumuzun resmi oluyor. Ve kadınlarımız da – eskilerden gelen “resimlerine bakma, yazıları atlama” alışkanlığı ile - “şimdi bu adamın yemeklerini yapıp yersek bunun gibi şişeriz, en iyisi şu mankenin kitabındakileri yapalım da öyle incecik olalım” diyorlar. Sonra gelsin “manken böreği, top model mantısı, podyum suflesi”… Pratik yemek tarifleri ve yepyeni tatlar öğrenmek için yayınlanan programları izlerken kaç kişi pişirmekte olduğu yemeği yakmış, bir sürü malzemeyi de heba etmiştir acaba?
Yine de yemek programlarının kadınlarımız için faydalı olduğunu düşünüyorum. En azından diğer kadın programı adıyla yapılan acayipliklerin yanında gayet anlamlı. Mesela sabah programları… Neden böyle bir program türü vardır acaba? İnsanların hangi ihtiyacını karşılar? Her sabah 7’de kalkıp, otobüslere doluşup, soğuk bir stüdyoda, sandalye tepesinde tüneyen ve sunucunun bile tanımadığı yeni yetme şarkıcı müsvettelerinin şarkılarını ezberlemek ve canla başla göbek atarak eğleniyormuş gibi yapmak hatta gerçekten eğlenmek nasıl bir şeydir ya? Sabahın köründe cümbür cemaat “bas bas paraları Leyla’ya, bi’daha mı gelicez dünyaya” eşliğinde göbek atan bir toplumun bu coşkusu ve mutluluğu nereden gelmektedir? Bu kadınların kocaları, çocukları nerededir? Onlara ödenen üç kuruş paraya bu kadar eziyet çekilir mi? Peki bize hiç ödenmeyen para karşılığında aynı eziyet çekilir mi?
Bütün bunlarla tezat oluşturan bir başka konu ise yine aynı programların telefonla dilenci kabul etmesidir. Bir yandan bu kadar sevinçli ve şen şakrak bir tablo çizilirken, programın izleyicileri ise mutlaka ailece büyük sıkıntı içinde olan, o yüzden de elektrikli battaniye, fritöz ve cilt bakım ürünlerine ihtiyaç duyan kişiler olmaktadır. Ve bunlar telefon düşer düşmez dilenmeye başlar, sunucu da hemen acır ve elinde ne var ne yoksa verir. Arayanın çocuğu olmuyorsa çocuk bile veriyorlar artık…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder